SALSA
İspanyolca’da kelime anlamı olarak baharatlı ve acı bir “Sos” anlamına gelen Salsa, herhangi bir rutine bağlı kalmaksızın, doğaçlama olarak yapılan bir “serbest stil” danstır. Bu özelliğinden dolayı da, salsanın orijinal türü diye bir şeyden bahsetmek olanaksızdır. Kolombiya Cali sokaklarında dans eden insanlar, Küba Havana’nın klüplerinde dans edenlerden farklı bir şekilde dans ederler. Aynı şekilde Miami’de yaşayan Kübalılar, Küba’da yaşayan Kübalılar’dan farklı bir şekilde dans ederler. Dünyanın her yerindeki dansçılar Salsa müziğini kendilerince yorumlar ve kendi stillerini yaratırlar. Denebilir ki, dünyada belki de salsa yapan kişi sayısı kadar stili vardır. Salsayı bugün bildiğimiz farklı ve figür zenginliğine sahip bir dans yapan şey zaten gelişiminde çok büyük bir oranda yaratıcılığın kullanılmasıdır. Buna karşın, aynen bir dilin lehçeleri olması gibi, dünyanın belirli bölgelerine belirgin olarak diğerlerinden ayrılan salsa stilleri vardır. Her birinin ayak figürleri ve dönüş özellikleri birbirinden farklılık gösteren bu stiller aynı dansı farklı yaklaşımları, farklı felsefeleri, farklı modaları olarak kabul edilebilir. Bunlardan en çok bilinenleri “Los Angeles (LA) Stili”, “New York Stili”, “Küba Stili” ve “Miami (Casino) Stili”dir. Her stil aynı salsa ritmini ayrı bir şekilde yorumlar ve etkileyici bir sanatsal yaratıcılık içerir.
BACHATA
ABD’deki Rap gibi Bachata da fakir ve dışlanmışların müziği olarak ortaya çıktı. Dominik Cumhuriyeti’nin varoşlarında ortaya çıkan Bachata, fakir Dominiklilerin, sosyal ve ekonomik dışlanmışlığını ve terk edilmişliğini yansıtır.
1960’ların başında Bachata romantik, gitara dayalı müziğin önemli bir alt kategorisi olarak ilk ortaya çıktığında dansa yönelik Küba Son’undan ve Guaracha’dan ayrılmaktaydı. İlerki yıllarda, müzisyenlerin Bachata ritimlerini hızlandırması ve dansçıların yeni bir dans adımı geliştirmesiyle, Bachata, aynı zamanda bir dans müziği olarak da kabul edilir oldu.
MERENGUE
Merengue, Dominik Cumhuriyeti’nin yerel dansı olmakla beraber komşu ülke Haiti’nin de etkisinde kalmıştır. Dansın kökeninin iki popüler hikâyesi vardır: İlk hikâyeye göre bu dans zincirlenmiş olan kölelerin hareket edebilme arzusuyla yaptıkları davranışları konu alır. Diğer hikâye ise bu dansın ülkedeki bir devrim sırasında bacağından vurulan bir kahramanın eve dönüş partisinde yandaşlarının zıplayarak ve bir bacaklarını sürükleyerek yaptıkları hareketleri temsil ettiğini söyler.
Orijinal olarak Merengue çiftler hâlinde değil, bir çember hâlinde yapılır. Hızlı ayak hareketleri ve omuzların silkilme hareketi dansın karakterini oluşturur. Merengue, özellikle 19. yüzyıl ortalarında popüler hale gelmiştir.
CHA CHA
Cha cha cha, içinde hızlı hareketler barındıran canlı ve dinamik bir Latin Amerikan dansıdır. Mambo ve Rhumba’nın bir sentezi olan bu dans, diğer danslara göre yeni olmasına karşın basit ve sade yapısından dolayı kısa zamanda popülerlik kazanmıştır. Bir pozisyon dansı olmasından dolayı küçük alanlarda rahatlıkla uygulanabilir. Çiftlerin kapalı ve açık tutuşta veya mesafeli olarak gerçekleştirebileceği figürleri vardır. İhtiraslı tarihi, bu dansı yaparken yaşatılması gereken duyguların başında gelir. Cha cha cha’nın pistteki genel karakteri asalet veya ciddiyet taşımaktansa; neşeli, sevinçli, biraz da yaramaz, muzır bir parti atmosferi içerir.
RUMBA
Rumba, yavaş tempolu, zor; ama eşsiz bir Latin Amerikan dansıdır. Çiftler arasındaki tutkuyu hareketlere yansıtır. Yavaş, kalp atışını andıran ritmi ve romantik müziği onun etkisini güçlendirir. Bir pozisyon dansı olmasından dolayı küçük alanlarda rahatlıkla uygulanabilir. Mesafeli olarak gerçekleştirilebilecek figürleri de olmasına karşın genellikle çiftlerin birbirlerine yakın etkileşimde oldukları hareketler çoğunluktadır.
Özünde Rumba karşı cinsi başta çıkarmayı anlatır. Bayan, erkeği etkilemek ve kışkırtmak için tüm cazibesini kullanarak dans eder, kıvrak kalça hareketleri kullanır. Buna karşılık erkek onunla ilgilendiğini göstermek için tüm bedeni ile müziği yaşar, koruyucu ve sahiplenici erkil karakteri ile bayanı kendine bağlı kılmaya, onun benliğinde kendine yer bulmaya çalışır. Fakat bu ihtiras yüklü tema her defasında erkeğin reddedilmesi ile son bulur. Denebilir ki, eğer Tango tutkunun dansıyla, Rumba da kuşkusuz aşkın dansıdır.
Sahnede Rumba’yı çekici kılan temel unsur bayandır, erkek dansıyla ilginin bayan üzerinde toplanmasına yardım eder. Rumba çoğunlukla az yetenekli dansçılar tarafından ihmal edilen güçlü bir müzik anlayışı ve teknik detaylara bağlılık gerektirir. Bu detaylar, güçlü bir denge ve bilek, diz ve kalça koordinasyonu sonucunda ortaya çıkar. Ancak düzenli bir eğitim ve çalışma sonucunda dansçılar Rumba’nın hak ettiği ruhu verebilirler.
ARJANTİN TANGO
Afrika kökenli bir kelime olduğu düşünülen “Tango”, “buluşma yeri” veya “özel yer” anlamına gelir. Ancak bu Tango’nun da Afrika kökenli olduğu anlamına gelmez. Küba’daki Habanera, İspanya’daki Contradanza ve Afrika-Arjantin kökenli bir dans olan Candombe, Tango’nun doğuşunda etkili olmuşlardır; ancak bu dansların hiçbirisi Tango’yu Milonga kadar etkilememiştir. Milonga “parti” veya “fiesta” demektir ve Milonga müziği canlı, heyecanlı ve neşelidir.
LA RUEDA DE CASINO
Salsa’nın en coşkulu uygulama şekli, şüphesiz bir Küba kökenli Salsa Tekerleği’dır. Bu tür özellikle 80’li yılların sonunda Amerika sahillerinde öylesine popülerlik kazanmıştır ki bugün Miami’de içerisinde rueda yapılmayan bir gece kulübü bulmak neredeyse imkansızdır.
İspanyolca’da “tekerlek” anlamına gelen “Rueda”, 2 veya daha çok çiftin çember halinde bir araya gelerek yaptığı bir grup dansıdır. Rueda’ya katılan tüm çiftler, genellikle yine çemberdeki dansçılardan biri olan grup şefinin sıradaki figürü söylemesi ile aynı anda aynı küçük rutinleri uygular. Bu yönüyle dışarıdan bakıldığında zevkle izlenen senkron bir görüntü oluşturan Rueda De Casino, çemberdeki dansçıların sürekli uyanık ve hızlı olmasını gerektiririr. Bu rutinlerin bazılarında partnerlerin de değiştirilmesi; yani tekerleğin dönmesi, dansı daha da keyifli kılar. Yüksek müzik sesi olan ortamlarda dansçıların aralarında iletişim kurabilmeleri için hareketlerin çoğunun el işaretleri de vardır. Rueda yapılabilmesi iki çift yeterli olsa da ancak üç veya daha fazla çift olması yapılan hareketlerin tam manasıyla ortaya çıkmasını sağlar. Eğer katılımcı sayısı çok fazla ise iç içe iki rueda bile yapılabilir.
Salsa bir kişiyle fiziksel ve düşünsel olarak bir enerji bağı kurulan bir danstır. Rueda’da ise bu enerji tüm gruba yayılır. Figürleri pek çok dansçı ile gerçekleştirmek ve grup şefini takip etmek kişinin zamanlama yeteneğini geliştirir, onu dans boyunca zinde tutar ve figür repertuvarının gelişmesine yardımcı olur. Üstelik Rueda De Casino figürlerinin pek çoğu diğer 1-ON-1 stiller içinde de kullanılabilmektedir.
Rueda bir salsa stili değildir, Kübalılar tarafından verilmiş isminden de anlaşılacağı gibi bir “çember şeklinde yapılan grup dansı” tanımıdır. Tarih boyunca yerlilerin ve şehirlilerin çok farklı grup dansları yaptıkları bilinmektedir. Rueda De Casino’nun kökeni, 1950’lerde Küba’da Casino’larda Küba stili salsanın çember halinde dans edilmesine dayanmaktadır. Ancak türü Küba dışında çıkması 1980’lerin başında daha iyi bir hayat sürebilmek için Miami sahillerine göçen Kübalılar sayesinde olmuştur. Küba’da ortaya ilk çıkışından bu yana rueda çağrıları İspanyolca olarak öğrenilmiş ve öyle gelenekselleşmiştir.
Rueda De Casino yumuşak ve yuvarlak yapılarından dolayı daha çok Miami ve Küba stili salsa ile yapılmaktadır. Bu iki stildeki benzerlikler yanında Miami stili rueda daha teknik bir repertuvar gerektiren karmaşık kombinasyonları içinde barındırır. Bunun sebebi çok açıktır: Küba’da rueda geleneksel olarak yayılmakta ve öğrenilmektedir. Miami’de ise bu işin okulları vardır, insanlar yeni hareketler türetip bunları öğretmekte, seminerler vermektedir. Küba’da dans edilen ruedalar bu açıdan daha basit hareketlere dayanır; ama içerdiği zıplamalar, el çırpmalar, bağırışlar ve duruşlar ile çemberdeki istisnasız herkesin yüzünde bir gülümseme oluşturur. Zaten güzel bir ruedanın özelliği karmaşık figürler ve çok sayıdaki dönüşler değil; erkeğin bayanı gelen komutların hikayesini yansıtır biçimde yönlendirmesidir. Örneğin; “Dame otra” (“Bana başka bir bayan gönder!”) “que esta no me gusta!” (“Çünkü şimdikinden pek hoşlanmadım!”); “Castíga La” (“Onu cezalandır!”) “que se portó mal en la casa!” (“Çünkü bana evde kötü davranıyor!”)… Rueda, asıl çeşnisini işte bu hikayelerin hareketlere yansımasından alır.
Tüm danslar gibi Rueda De Casino da durgun değil, sürekli gelişim ve kültürel etkileşim halindedir. Al Medio, Dile Que No, Adios, Enchufla gibi herkesçe bilinen çağrılar yanında Şili’de Entel Chile, Miami’de Balsero diye çağrılar duyulabilir. Entel’in Şili’deki en büyük telefon şirketi olduğunu bilmek bu hareketin el işaretinin neden telefonla konuşmak olduğunu açıklamaya yeter! Benzer şekilde bir tür tahta kayık olan Balsa kelimesinden türemiş olan Balseros elbette Miami’de ortaya çıkmıştır. Kübalıların 1950’lilerde buldukları bir harekete “Coca Cola” ismi vermesi düşünülebilir mi?
Rueda De Casino küçük partilerde, arkadaşlar arasında, salsa gecelerinde eğlence amaçlı yapılabildiği gibi; iki grup arasında ya da bir rueda içinde “Bilemeyen çıkar” yarışmaları da düzenlenebilir. Bu yarışmalarda erkeklerin grup şefini dikkatle takip etmeleri ve onun çağrısını yaptığı hareketleri bilmeleri önemlidir. Bir ruedaya dahil olmak için grup şefinin onayını almak gerekir. Bunu yapmaksızın ruedaya dahil olmuş bir çift, grup şefi tarafından onların bilmediği bir çağrı yapılarak rueda dışına alınabilir!
SAMBA
Samba neşeli ve hızlı bir Latin Amerikan dansıdır. Dansın gerçek karakterini yakalayabilmek için hareketler karnaval atmosferindeki abartılı neşe hissedilerek yorumlanmalıdır. Her yıl düzenlenen Rio Karnavalı’nda sunulan Samba versiyonları, gelişmiş bir versiyon olan uluslararası Samba’dan farklıdır. Rio Karnavalı’nda Samba ferdî olarak uygulanırken, uluslararası versiyonda eşli olarak sunulur. Samba’nın pek çok figürü kalça hareketlerine dayanmakta olup bu kıvraklığa kolayca erişmek kolay değildir. Ancak bu hareketlerin yokluğunda Samba etkisini kaybetmektedir. Bu dansın doğasında yer alan sert adımlar ve yumuşak yükselme alçalmalar güçlü bir vücut dayanıklılığı ve esnekliği gerektirir. Günümüzde genellikle Samba’nın iki vuruşlu, basitleştirilmiş hâli kullanılmakta olup dansın eşit olmayan vuruşlar içeren orijinal hâli, yetenekli ve ileri seviye dansçılar tarafından tercih edilir.
JIVE
Jive, zarif, canlı ve enerjik olmayı gerektiren bir Latin Amerikan dansıdır. Oldukça hareketli olmasına karşın bir pozisyon dansı olmasından dolayı küçük bir hareket alanında uygulanabilir. Çiftlerin tutuş halinde gerçekleştirecekleri hareketler yanında pek çok solo figürleri vardır.
Uluslararası Latin Amerikan Dansları yarışmalarının beşinci ve son dansı olan Jive ile yarışmacılar hâlâ yorulmadıklarını, ilk anki enerjileri ile yarışmayı sürdürdüklerini gösterme şansı bulurlar.
PASO DOBLE
Paso Doble, zenci kültüründen gelmeyen tek Latin Amerikan dansıdır. Dansın kökleri İspanya’ya uzanır. “Paso Doble”, “iki adım” anlamına gelir ve arenadaki boğa güreşçisinin (“torreador”) hareketlerinin stilize edilmiş hâlidir. Bayan dansçı, hareketlere göre boğa (“el toro”) ya da pelerin (“cappa”) olarak kabul edilir. Paso Doble temiz ve canlı hareketler gerektirir, bu dansın ruhunu verebilmek için yavaş ve sakin hareketlerden kaçınılmalıdır. Fransızların standart danslarından biri olduğu için birçok popüler figürün Fransızca ismi vardır: Veronica, cloak, ronda, cross turn… Genellikle Latin dansları arasında en son öğrenilendir. Çünkü doğaçlamaya uygun olmayan yapısı, önceden belirlenmiş bir koreografiyi gerektirir. Bu da anlık yönetmeyi ve uygulamayı güçleştirir.
ORYANTAL
Oryantal dans dünyanın bilinen en eski danslarının başında gelir. İslâm öncesi inançları içermektedir. Orijini, antik dönemin doğurganlık, bereket kültünde yatar. Tüm antik uygarlıklarda bereketi sembolize eden tanrıçalar görülür. Mesela, Mylitta, Isis, Ashtıreth, Ishtar, Hathor, Afrodit, Venüs ve Ceres gibi. Geleneksel olarak yalınayak yapılan bir danstır. Bu, dansçının Toprak Ana’yla direk temasının asla kesilmemesine dayanmaktadır. Oryantal dansı kadın vücudunun özelliklerine göre tasarlanmıştır. Karın kaslarıyla, kalça hareketleriyle, göğüs hareketleriyle en iyi kadın vücuduna uygundur. Toprağa değen yalın ayaklarla, sıkı ve katı bir danstır. İnsan vücudunun akıcı, pürüzsüz, kompleks ve etkileyici hareketleri, çalkalama ve dalgalanma hareketlerinin çeşitliliği ile dansın karakteri ortaya çıkar. Doğu dansları, batının adıma dayalı danslarından farklı olarak kasların hareketine dayalı danslardır. Dolayısıyla adımlar çok narindir ve asla zıplama olmaz, toprakla olan temas daima korunur. Yılan, kılıç, meşale, mum, peçe, tül, baston ya da sopa gibi malzemelerin dansta sıklıkla kullanıldığı görülür. Bunların her birinin birer anlamı olmakla birlikte genel olarak, sihri ve ilkel insanın korunma amaçlı kullanımı simgelerler. Bu aletlerin dansta kullanılması yörenin folklorunda da görülür.
FLAMENKO
Flamenko, Güney İspanya’nın Endülüs (Andalucia) bölgesine özgü ama bu bölgeyle sınırlı kalmamış, bir müzik ve dans türüdür ve Güney İspanya’nın kendi folklorik müziğiyle çingenelerin yaratmış oldukları müziğin kaynaşmasıyla ortaya çıkmıştır. Flamenko, coğrafik olarak evine çok bağlı da olsa, ne bütün Endülüs folk müzik ve dansları flamenkodur, ne de bütün flamenko sanatçıları Endülüs’lüdür denilebilir.
Dans, cante gibi temelde solo, arasıra da önceden hazırlanmadan yapılan bir düettir. Ama bir grup dansı değildir. Bu önceden hazırlanılmamış olması “puro flamenko”nun özelliğinde vardır. Cante ile aynı ritmde, ruhen ve biçimsel olarak eşleştirilebilir olmalıdır. Ancak flamenko dansını ve tekniğini karakterize eden şeyler bunlardan çok fazlasıdır. Performans flamenkosunun daha ihtimamlı ve tanımlanmış bir tekniği vardır. Oldukça gelişmiş bir üst gövde, kol tekniğiyle karmaşık ve ses çıkartılarak yapılan ayak hareketlerinin birleşiminden oluşur. Bu yönleriyle de diğer etnik danslardan ayrılır. Amerikan tap dansında, clog dansında (Tahta ayakkabıyla yapılır), İrlanda dansında ve bazı Meksika halk danslarında da sesli ayak vuruşları vardır. Ancak üst gövde, daha çok “sürüklenir”. Üst gövdenin kullanıldığı doğu danslarında ise ayak hareketleri bu kadar karmaşık değildir. Temel flamenko duruşları, diğer danslardaki görünüşlere birkaç nedenden ötürü zıttır: Üst gövde ve baş, dik ve yüksek. Omuzlar aşağıda ve geride, bacaklar hafifçe bükülü asla kilikli değil, kol eklemleri vurgulu (Parmaklar, bilekler, dirsekler) gizli değil, nadiren yumuşak, örneğin kollar kalkarken omuzun üzerine çıkana kadar dirsekler daha yukarıdadır. Torso’nun gücü, yükselme derecesi ve kollar ayak aktif hale geldiğinde asla sönmemeli ve ölmemelidir. Yoksa dans çizgi filmlerdeki öfkeli ayak vuruşları klişesine benzer.
Kadınlar için, kostümün kendisi dansın bir bölümünü oluşturur. Kendine özgü tam etek, onu kontrol etmesini bilen bir dansçının üzerinde kendi dansını yapabilir.